Keloğlan ve Padişahın Kızı
Keloğlan ve Padişahın kızı masalı, birlikte çalışmanın ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu vurgular.
Bir zamanlar, uzak bir köyde Keloğlan adında, saf ve neşeli bir çocuk yaşarmış. Keloğlan, köydeki herkesin en sevdiği çocukmuş. Çünkü o, her zaman güler yüzlü, yardımsever ve çok cesurmuş. Bir gün, sabah güneşi doğarken köyde büyük bir haber duyulmuş. Köyün ileri yaştaki akıllı kadını, elinde bir haberci kuşuyla gelmiş.
— “Köyümüze kötü bir haber gelmiş!” demiş kadın, biraz korkmuş bir şekilde. “Padişahın kızı, ormanda kaybolmuş! Bütün saray halkı çok üzgünmüş. Padişah, kızını bulacak cesur birini arıyormuş.”
Keloğlan, bu haberi duyduğunda birden ne yapacağını düşünmeye başlamış. Köyün en cesur çocuğu olarak, böyle bir görevi kabul etmemek olur muydu? Hemen kararını vermiş.
— “Ben giderim!” demiş Keloğlan, bir yandan cesurca ama bir o kadar da endişeli bir şekilde. “Padişahın kızını bulup, onu güvenli bir şekilde geri getireceğim!”
Keloğlan, hemen hazırlıklarını yapmış. Yanına sadece birkaç parça yiyecek almış, çünkü yolculukta ona sadece cesareti ve dostları yardım edebilirmiş. Keloğlan, ormanın derinliklerine gitmek için yola çıkmış.
Yolda, ormanın sınırlarına gelince, birden aklına gelmiş: “Ormanda yalnız gitmek zor olur, belki de hayvanlar bana yardımcı olabilir!” diye düşünmüş. O sırada, büyük bir tavşan ona doğru zıplamış. Keloğlan, tavşana yaklaşmış ve ona şöyle demiş:
— “Merhaba, tavşancık! Ormanda kaybolan birini arıyorum. Yardımcı olur musun?”
Tavşan, kulağını dikerek Keloğlan’a bakmış ve gülümsemiş.
— “Tabii ki! Benim kulaklarım çok keskindir, seni yönlendirebilirim.” demiş.
Keloğlan çok mutlu olmuş ve tavşanın peşinden gitmeye başlamış. Biraz ilerlediklerinde, Keloğlan bir kuşun şarkı söyleyerek yanına uçtuğunu görmüş. Kuş, Keloğlan’a şöyle demiş:
— “Merhaba Keloğlan, seni görmek çok güzel! Ormanda kaybolan padişahın kızını bulmaya çalışıyormuşsun. Biliyorsan, ağaçlar ve çiçekler benim dostumdur, onlardan bilgi alabilirim.”
Keloğlan şaşkınlıkla kuşa bakmış ve başını sallamış.
— “Harika olur! Beni yönlendirirsen, belki de kızın yerini daha kolay buluruz!” demiş.
Kuş, hemen yüksek bir ağacın dalına konmuş ve etrafı gözlemeye başlamış. Bir süre sonra, Keloğlan ve tavşan kuşun yardımıyla ormanın derinliklerine doğru ilerlemişler. Yolda ilerlerken Keloğlan, her adımda doğanın güzelliklerini daha çok fark etmeye başlamış.
Bütün hayvanlar birbirine yardım ediyormuş, ağaçlar dallarını Keloğlan’ın yoluna doğru uzatıyor, çiçekler etrafını kokularıyla sarmalıyormuş. Keloğlan, ormanın gücünden çok etkilenmiş ve bir an, bu yolculuğu tek başına yapmayı hayal edememiş. Hayvanlar ve doğa ona her zaman yardımcı olmuş, birlikte çalışmanın gücünü fark etmiş.
Ve böylece, Keloğlan’ın cesur yolculuğu başlamış. Hem kendi gücünü hem de dostlarının yardımını keşfederek, Padişahın kızını bulmak için adım adım ilerlemiş.