Orman Dostları ve Gizemli Gölet

Eylül ve arkadaşlarının, doğayı korumak ve ormanı kurtarmak için çıktıkları büyülü bir macera

Eylül ve yeni arkadaşları bir süre daha yürümüşler. Orman derinleştikçe, çevre sessizleşmeye başlamış. Kuşların cıvıltısı azalmış, ağaçların gövdeleri daha kalın ve gölgeler daha uzun hale gelmiş. Eylül, bu sessizliğin içinde kulağına hafif bir ses gelmeye başladığını fark etmiş.

“Bu neyin sesi olabilir?” diye sormuş.

Fındık, kulaklarını dikmiş ve gülümsemiş. “İşte o, Gizemli Gölet’in sesi! Gölet, sadece ona gerçekten ulaşmak isteyenlere seslenir. Bu sesi duyuyorsan, demek ki seni bekliyor!”

Eylül dikkat kesilmiş. Hafif bir su şırıltısı ve arada bir melodik bir tını duyuyormuş. “Gölet gerçekten şarkı mı söylüyor?” diye sormuş şaşkınlıkla.

Bilge Baykuş kanatlarını çırparak bir dala konmuş. “Gölet, ormanın kalbidir,” demiş. “Ama sırlarını herkese açmaz. O, doğayı koruyan, hayvanlarla dost olan ve iyilikle dolu kalpleri seçer. Sanırım bu yüzden seninle konuşuyor.”

Eylül, bu sözlerden sonra biraz gururlanmış ama bir yandan da merakı iyice artmış. “O zaman bir an önce oraya gitmeliyiz!” demiş heyecanla.

Tam yola koyulacaklarken, Pıtırcık birden durup endişeyle çevresine bakmış. “Gölete giden yol kolay değildir,” demiş. “Ormanın bizi test edeceği söylenir. Ama hep birlikte hareket edersek, üstesinden gelebiliriz.”

Fındık kuyruğunu sallayıp Pıtırcık’a cesaret vermiş. “Endişelenme, hepimiz buradayız. Eylül bizimle olduğu sürece hiçbir şeyden korkmamıza gerek yok!”

Yola devam ederlerken, ses giderek daha net hale gelmiş. Şırıltı, neredeyse bir şarkıya dönüşmüş. Eylül, gözlerini kapatarak bu melodiyi dinlemiş ve içinin huzurla dolduğunu hissetmiş. “Bu ses o kadar güzel ki… Sanki bana bir şey anlatmaya çalışıyor,” diye mırıldanmış.

Ancak gölete yaklaştıkça yol zorlaşmaya başlamış. Önlerine büyük bir çalı duvarı çıkmış. Dikenlerle kaplı bu çalının arasından geçmek imkânsız gibi görünüyormuş.

“Bu bizim ilk sınavımız!” demiş Fındık. “Ama bu, bizi durduramaz!”

Eylül, çevresine bakmış ve yerde birkaç uzun dal görmüş. “Belki bu dallarla dikenleri kenara itebiliriz,” demiş. Pıtırcık da hemen yuvarlanıp dalları itmek için yardım etmiş. Hep birlikte çalışarak çalı duvarını aşmayı başarmışlar.

Çalılardan geçer geçmez, yolun ilerisinde parıldayan bir ışık belirmiş. Fındık heyecanla kuyruğunu sallamış. “Geldik! İşte orası, Gizemli Gölet!”

Eylül ışığa doğru ilerlerken kalbi hızla atıyormuş. Gölet, ona bir şeyler anlatmak istiyormuş gibi parlıyor ve şarkısını daha yüksek bir tonda söylüyormuş. Eylül, bir sürprizin kendisini beklediğini hissetmiş. Ama bu sürprizin ne olduğunu henüz bilmiyormuş. 🌟

Eylül ve arkadaşları gölete yaklaşırken önlerine yeni engeller çıkmış. Yol, çamurla kaplanmış ve ayakları kaydıracak kadar kaygan hale gelmiş. “Buradan nasıl geçeceğiz?” diye sormuş Eylül endişeyle.

Bilge Baykuş kanatlarını çırpmış. “Her birimiz bir şey yapabiliriz,” demiş. Fındık, ağaç dallarından yere düşen yaprakları toplamış. Pıtırcık, dikenlerini kullanarak bu yaprakları düzgünce yaymış. Eylül de elindeki bir dal parçasını kullanarak çamurun içindeki taşları ortaya çıkarmış.

Hep birlikte çalışarak geçiş için bir yol oluşturmuşlar. Eylül, “Bu ekip harika!” diye gülümsemiş. Fındık kuyruğunu sallamış. “Takım çalışması her zaman işe yarar!” demiş.🌟

Sonunda Gizemli Gölet’e varmışlar. Gölet, ormanın tam kalbindeymiş ve suyu sanki gökyüzündeki yıldızları içinde saklıyormuş gibi parlıyormuş. Etrafı rengarenk çiçeklerle çevriliymiş ve dalların arasında kelebekler dans ediyormuş.

Eylül, “Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel yer,” diye fısıldamış. Ama göletin suyu, arkadaşlarının anlattığı kadar berrak değilmiş. Yüzeyi bulanık ve bazı yerlerde suyun rengi koyulaşmış.

“Bu normal mi?” diye sormuş Eylül.

Bilge Baykuş üzgün bir şekilde başını sallamış. “Hayır. Gölet kirlenmeye başlamış. Eğer bunu durduramazsak, buradaki tüm hayat tehlikeye girer.”

Göletin yüzeyinde minik bir baloncuk oluşmuş ve suyun içinden yumuşak bir ses yükselmiş: “Yardım edin…”

Eylül, bu çağrıyı duyunca daha kararlı hissetmiş. “Bir şeyler yapmalıyız!” demiş.🌟

Önceki sayfa 1 2 3Sonraki sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu